MEHMET HIZLA DEĞİŞİYORDU

Mehmetle yaptığımız o uzun sohbetin üstünden tam bir hafta geçmişti. İçimde heyecanla karışık,bir ümit vardı. Mehmet ten yana güzel gelişmeler ve güzel haberler bekliyordum.

Bu bir hafta süresi içinde birkaç kez karşılaşıp el sıkıştık ve ayak üstü hal hatır sordum.

Atılgan girişken pervasız ve içinden geldiği gibi konuşan  mehmet ,durağanlaşmış sessizleşmiş ,sanki kalabalıklar  içinde kaybolmak ister gibi ,özel bir gayretin içine girmişti.

Mehmetin bu hali beni endişelendirmişti. Güzel ve ümit dolu haberler beklerken ,bilinmeyen ve çetin bir psikolojik havaya bürünmüş olabilme ihtimalinden dolayı da bir korku içindeydim.

Mehmet tek başına bir evde kaldığı için ,onun neler yaptığını ,sorma veya bilme şansım da yoktu. Kendisini çağırıp,durum hakkında konuşmayı da erken veya fazlaca üzerine gitme olarak görüyordum.

O günlerde ,bir manava sebze almak için girmiştim. Manav tanıdık bir dosttu. Mehmet de manavı kiracısıydı.

Ben tam mehmeti soracakken manav benden önce davranarak :

Hocam senin şu öğrencine ne oldu bu günlerde dedi.

Hayır mı diye endişeyle atıldım.

Vallahi bu gence bir şey olmuş. Önceden oturduğu daire ,gürültü ve şamatadan yıkılırdı. Birkaç gündür derin bir sessizliğe büründü. Sabaha kadar da elektriği yanıyor. Herhalde sessiz sedasız bir işler çeviriyor.

Oohhhhhh rahatlamıştım. İnşallah herşey umduğum gibiydi.

Ortada birşeyler vardı. Bunu ben de hissediyordum. Ama herhangi bir yorum yapmadan ayrıldım. İçime hissedilir bir rahatlık dolmuştu.

Mehmette çok önemli gelişmeler olduğu belliydi. Ama yine de hangi yönde olduğu konusu içimi kemiriyordu. İşte bütün endişem ve bekleyişim bu noktada düğümleniyordu.

Beni yeniden sık sık ziyaret etmeye başladı. Soruları merak dolu araştırması arayışları hızla devam ediyordu. Onun için çok şey hala bilinmezdi.

Mehmetle ilgili acele ettiğimi anladım. Mehmetin çok geniş bir alemi vardı. Ağır ağır,hazmede hazmede gitmeliydi.

Verdiğim kitapları okuyor ve her kitaptan sonra da kafasına takılan soruları merak ettiği konuları konuşuyorduk.

Hızla değişmekteydi.

Davranışları ,tavırları,görüşleri ve yorumları fevkaleydi.

Çok zekiydi. Çok çabuk kavrıyordu.

Çok iyi anlıyor,olayları ve püf noktaları çok rahat yakalayıp önemli noktalarını çıkarıp alıyordu.

Çevresindeki başıboş arkadaş grubunu terketmişti. Artık kendi aleminde kendi kendi içindeki fırtınayı dindirmeye bulanık dünyasını aydınlatmaya hayatına yeni bir düzen vermeye çalışıyordu.

Düzceli mehmetin mücadelesi tam sekiz ay sürmüştü.

 

 anasayfa