ÇÜRÜMÜŞ KEMİKLER NASIL DİRİLECEK?

Bu konuyu içten ,samimi ve adeta kendimizden geçercesine yürüttüğümüz sohbetimizi

 ,yeniden tazelenen çay faslı bölmüştü.Mehmet bu sohbete kendisini öylesine kaptırmıştı ki,çayları görünce adeta,”Bunun sırası mıydı,bu güzel sohbeti böldünüz” der gibi yüzünde ifadeler belirmişti.

Ben sohbete ,çay içerken ara vermek istedimse de Mehmet sorularını sormaya devam etti.

“Varsayalım  ki,kainatı Allah yarattı. İnsanları da yarattı ve imtihan için bu dünyaya gönderdi.

İnsanlar bu dünyada bütün yaptıklarından dolayı bir hesap vermek için ,öldükten sonra tekrar dirilmeleri gerekecek.

“işte aklımın almadığı ve mantığımın da reddettiği yer burası.. Ölmüş ,eti ve kemiği çürümüş,belki de yeri yurdu kaybolmuş bir insan tekrar nasıl dirilecektir? Bu bana imkansız görükmektedir.”

Mehmet e tebessümle baktım. Onun bu hali beni çok memnun etmişti. Çünkü,soruların devam etmesi olumlu bir gelişmeydi.

Çayımdan bir yudum aldıktan sonra devam ettim:

“Mehmet”,dedim. Bilmiyorum,aslında bu sorunun cevabını,soru sorarken verdiğinin farkında mısın?

Mehmet elindeki bardağı bir anda indirip:

Nasıl ? der gibilerinden bana baktı.

“Soruya ; kainatı ve insanları Allah ın yarattığını ve imtihan için dünyaya gönderdiğini varsayarak başladın.”

“ Evet”

“ Kainatı ,insanları yaratan ve insanı bir imtihan için dünyaya gönderen zat,öldükten sonra insanı tekrar diriltemez mi?”

önce sessizlik oldu . Hemen ardından ,ben devam ettim:

“Ama bu soru sürekli soruluyor, bundan sonra da sorulacaktır. Cevabı üzerinde de yeterince durmak lazımdır. ayrıca bu sorunun tarihi bir geçmişi vardır. Şöyle ki:

“Ubeyy bin Halef adındaki bir müşrik,eline çürümüş bir kemik alarak Peygamberimizin (a.s.m) huzuruna girer. Kemiği elinde ufalayarak, Peygamberimize gösterir ve der ki;

Cenab-ı Hak bu kemiği diriltecek,öyle mi?”

“Peygamberimiz (a.s.m ) ise:”Evet” der. “Bu çürümüş kemiğe Cenab-ı Hak can verecektir.

Bunun üzerine ,Yasin Suresindeki 78 ve 79.ayetleri iner. Bu ayetler mealen şöyledir: İnsan der;çürümüş kemikleri kim diriltecek? Sen de “Kim onları başlangıçta inşa edip hayat vermiş ise o diriltecek”

“Ayette dikkat çeken nokta,,nsanın dünyaya gelmesindeki,yan, ilk yaratılışındaki mükemmelliktir. Bütün insanlar,yokluktan bu varlık alemine çıktığına göre,öldükten sonra tekrar hayat bulmalarında da elbette bir zorluk yoktur.

“Evet ,haşir adını verdiğimiz bu ikinci yaratılış,belki de ilk yaratılıştan daha kolaydır. Bediüzzaman Hazretleri,öldükten sonraki yaratılışın kolaylığına dikkat çekerken verdiği misalde ,bir ordunun ilk defa toplanması ile toplandıktan sonra dağılıp bir boru sesiyle  tekrar bir araya gelmesini kıyaslamaktadır. İlk toplantıda birbiriyle tanışan ve bulunmaları gereken yerleri öğrenen askerler,daha sonra dağılsalar bile kolayca bir araya gelebilceklerdir.

“Bu harika misaldeki ordunun erleri,insan vücudundaki zerrelere işarettir. Ve bu zerrelerin ölüm ile dağıldıktan sonra İsrafilin Sur u (haşirdeki zerrelere verilen toplanma emrine ait boru sesi) ile tekrar bir araya gelmeleri,elbette ilkinden daha zor değildir.

“Haşrin,yani öldükten sonraki dirilişin akıldan uzak görünmesi,genellikle ilk yaratılıştaki mükemmelliğin bilinmemesinden ve üzerinde fazla düşünmeyerek onun kolay ve sanatsız zannedilmesinden kaynaklanmaktadır. Oysa ki günümüzün bütün tıp otoriteleri,insanoğlunun

anne karnındaki hayat bulma mucizesi karşısında şaşkınlığa düşmektedir.

Dr Haluk Nurbaki,konuyla ilgili şöyle demektedir:

İnsanın maddi hayatının nasıl saklanacağı ve öldükten sonra nasıl iade edileceği konusu akıldan uzak görülebilir. Ancak,bir insanın maddi bütün özellikleri,bir toplu iğne başının on milyarda biri kadar olan küçük tohum kartlarına (DNA larına) yazılabilir. Bu ilmi gerçek,kesinlikle doğrulanmıştır. Böyle bir tohum kartının toprakta gelişme şansı olsa idi,yeryüzüne gelmiş ve gelcek olan bütün tohum kartlarını bir bardağa doldurarak toprağa atmak ve hepsini birden diriltmek mümkün olabilcekti.

“Toprak altında asırlarca bozulmayan ve bu arada hiçbir canlılık emaresi taşımayan virüsler,

uygun bir ortamda tekrar hayat bulurken,vefat etmiş insanoğlunun Cenab-ı Hakkın emriyle tekrar hayat bulmamasına imkan varmıdır?

Kainatı bütün mahlukatıyla kusursuz olarak yaratan Rabbimiz,,o bir çay bardağı dolusu şifreyi arza döküp,”Ol” emriyle tek tek dirilterek ilahi sahnede toplayacaktır.”

anasayfa