OKULLAR AÇILIYORDU

Öğretmendim.

Okullarımız yeni açılmıştı.

Meslek hayatımın yirminci yılındaydım. Okulun her açılışında yaşadığım o tarifsiz

Mutluluğu ,doyumsuz iklimini yeniden yaşıyordum. Bu öylesine bir haz ve lezzetti ki,

Öğretmenlik yapmayan bir insana bunu anlatmak mümkün değildi. Okula,mesai arkadaşlarına ve öğrenciye hasret kalmanın ne demek olduğunu,öğretmenden başkası asla bilemezdi.

 

Okul,öğretmen ve öğrenci,birbirinden ayrılmaz kopmaz ve ayrı düşünülemez bir şekilde,

Bir bütün oluşturmuşlardır. Birini diğerinden koparmak mümkün değildir.

Bunun hiçbir maddi izahı da yoktur. Bu bir sevda ,bu bir hasret ,bir gönül ve bir

Mutluluk iksiridir.

Hele öğrenci öğretmen için neler değildir ki?

Bir öğretmen için onun öğrencisi,mutluluğunun hayatının ve yaşama direncinin ayrılmaz bir parçasıdır. Bir öğretmeni,bu iklimden kopardığınız an ,onun dünyasını yıkarsınız.

Şair öğretmen boşuna mı yanmıştır.

Onlar benim herşeyimdir.

Hayat suyum ,ekmeğim.

Gönül saksımda açan;

Renk renk,desen desen,

Mis kokulu çiçeklerim....

 

Onlar benim herşeyimdir;

Dualarım,dileklerim...

Ya Rab! Ayırma beni,

Onlar benim meleklerim.

 

Meslek hayatımda yirminci defa aynı heyecan ve aynı duygularla okuluma ve öğrencilerime kavuşmuştum. Bu tarifsiz mutluluğun etkisinde o kadar

Kalmış olacağım ki,hiç farkında olmadan ,adeta bütün öğrencilerimi bir çırpıda

Kucaklamak ister gibi,okula girerken kollarımı açtığımı farkettim. Sanki o esnada

Bütün acılarım elemlerim ve kederlerim bitmişti.

 

Okulun o büyülü havasını soluyan bir kişi;ekmeği,suyu,havayı ve mutluluğu

Başka yerde arayabilir mi?

Yine şair öğretmenin dediği gibi;

 

Ben okulda doğdum.

Güllerle,çiçeklerle büyüdüm.

Onlarla ağladım,onlarla güldüm.

Benim için Allah a kalkan eller ,

Yüreklerinde tertemiz duygular,

İşte benim sermayem ,ödülüm;

Okuttuğum çocuklar...

Mezar taşıma “öğretmen” diye yazın.

Belki de gelip,dua okurlar....

anasayfa