EZELİ
SIR :KADER
Dağ
zirvesinden tren yoluna bakan bir adam düşünelim.Gördü ki,biri sağdan diğeri
soldan ,ama aynı ray üzerinde 2 tren geliyor.Fakat aralarında engeller olduğu
için birbirlerini göremiyorlar.Dağdaki kişi,bu iki aracın
çarpışacağını önceden bilir.Eğer hesap uzmanıysa ,nerede ve ne
zaman çarpışacaklarını da hesap eder ve yazar.Bu iki tren yeri ve zamanı
gelince çarpıştıklarında ,o adam yanlarına gelse :"Ben sizin nerede ,ne
zaman çarpişcağınızı önceden bilmiş ve yazmıştım." dese ,trendekiler
"sen önceden bilip yazmasaydın,bu çarpışma olmazdı "diyebilir
mi?Soruyu başka türlü soralım:Bu çarpışma olacağı için mi adam onu
bildi,yoksa adam önceden bildiği için mi trenler çarpıştı?Cevap,"bildiği
için çarpışmadı,ancak çarpışma olacağı için adam onu
bildi"olacaktır.
İşte
Allah ın bilmesi de buna benzer.İnsan günahları kaderinde yazılı olduğu için
işlemez.Zaten ne yazıldığından da habersizdir.Hiç kimse "kader
defterini"okumuş değildir.Bundan dolayı,hür iradesiyle haramı seçip işleyen
bir insan ,suçu kadere yükleyemez.Suçu kadere,yani o işi önceden bilen İlahi
ilme yüklemek isteyen günahkarın bunlardan ne farkı var ?